25 Mart 2009 Çarşamba

UTANGAÇ VE ÇEKİNGEN *

Dedemin kardeşi Kadı.

Adı Osman`mış. Yani amcamın adı.

Görevi; Nahiyenin köylerinde olup biteni devlete bildirmek.

Yine görevi gereği uzak sayılan bir köye gidiyor.

Buradan da yolu Menciki denilen bir başka köye düşüyor. Menciki`de vatani görevini tamamlamış biri var. Bu adamın ailesine sağ salim ulaştığını araştırmak ve neticeyi rapor ederek görevini tamamlamak.

Kadı, görevinin akabinde köyün çıkışında insanlar görüyor. İnsanlar içinde dikkatini çeken biri var.

Bir kadın. (bir geç kız)

"Adın ne senin? "

"Hatice."

"Kaç yaşındasın?"

"On beş."

"Onbeş mi? "

"Evet," diyor genç kız.

Utangaç ve çekingen.

`Olamaz,` diye düşünüyor kadı. `Bunda bir yanlışlık olmalı. Bu kız en azından on sekizdir.`

Yaşlı bir adama dönüyor: Yalnızca soran gözlerle bakıyor.

Yaşlı adam kızın akrabasıdır.

"Evet öyle," diyor Kadı`ya.

Kadı kıza göz koymuştur. Bu göz koyuş, (ilk bakışta, düşünülmeden yargıya varıldığı gibi) şeytani değildir.

..................................................................

Kadı güzel kızı kardeşi için düşünür.

Kızın annesine de söyledi; "kızı kimseye vermeyesin!"

Yok öyle demedi. Aylar sonra Menciki`ye haber yolladı; "kızı kimseye vermesinler." Haber Kadı`dandı. Kadı`nın gönderdiği haber yabana atılmazdı ama. Aması var işte. Aması: Anne, tedirgindi, güzel kızını, yeni yetme kızını yaşlı bir adama vermek zor olacaktı.

İlerleyen günlerde ve haftalarda veya aylarda ya da yıllarda Hatice`yi isteyen olduğunda, anne hep böyle düşündü ve dedi kendi kendine: `Kadı`nın gönderdiği haber emir sayılır, yabana atılır mı?`

-----------------------------------------------------

Anne: Kızı, Kadı`nın kardeşi için istediğini duyduğunda, `kızıma böyle bir kısmet çıkmış ne ala! ` dedi.

Hatice, on sekiz (yaşında ) değilse de on sekiz farzedilerek düğün yapılmalıydı. (yapıldı.)

Kadı, çifte davul ve ikiyüz seğmenle kapıya dayandı bir gün.

Gelini ata bindirdiler de götürdüler. Gelin mutlu. Mutlu olmaz mı? Kadı`nın kardeşine gidiyor.Rahmacılar denilen köye geldiklerinde atlarda ve seğmende yorgunluk belirtisi başladı. Köyde dinlendiler.

----------------------------------------------------

İşte bu güzel kız babaannemdir. 6 kızın en küçüğüdür. En büyükleri de, Culfa`nın annesi.

Andırın tarafında, bir dağ köyüne, 1 kardeşini gelin etmişler. Uzak bir köy.

Kızdan ne bir haber ne de... Toz köyü nere, bizler nere?

Erkek kardeş yok ki araştırsın. Baba yıllar önce ölmüş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder